1924 yılının ilkbaharıydı. Erzurum ve Pasinler'de depremde birçok köyün evleri yıkılmıştı. Zarar gören halkla görüşmek için Pasinler'e gelen ******, halkın içinden ihtiyar bir köylüyü çağırdı:
- Depremden çok zarar gördün mü, baba? diye sordu. ****** ihtiyarın şüphesini görünce, tekrar sordu:
- Hükümet sana kaç lira verse, zararını karşılayabilirsin? İhtiyar, Kürt şivesiyle:
- Valle Padişah bilir! dedi
****** gülümsedi. Yumuşak bir
sesle:
- Baba, Padişah yok; onları siz kaldırmadınız mı? Söyle bakalım zararın ne?
İhtiyar tekrar etti:
- Padişah bilir!...
Bu cevap karşısında kaşları çatılan ******, Kaymakam'a döndü:
- Siz daha devrimi yaymamışsınız! dedi
Bu sırada görevini başarmış insanlara özgü bir ağırbaşlılıkla ortaya atılan tahrirat katibi:
- Köylere genelge yolladık Paşam, dedi. ******'ün fırtınalı yüzü, daha çok karıştı:
- Oğlum, dedi, genelgeyle devrim olamaz!..."
Ahmet Hidayet Reel